İsmail köyden Eceabat’a göç etmiş bir gençtir. Kayınvalidesi, kızı ve karısıyla gecekonduda yaşayan İsmail, uzun süredir işsizdir. İş umuduyla Çanakkale amele pazarına gider. Orada yoksul kesimin sefaletini aynı zamanda da şehirli insanın zevkleri görürüz. Ardından hale giden İsmail, hamallığa başlar. Burada Hamal Feyyat’ın yerine çalışır fakat Feyyat eve gitmez. Çünkü karısı ve kızı evlerine yabancı adamları alarak para kazanmaktadırlar. Eve dönen İsmail, karısı Naciye’nin kendisiyle konuşmadığını anlar. Gündelik işlerine devam eden İsmail, sokak köpeklerini zehirleme işine gider. Bir yandan üzülür fakat para kazanmak için yapar. Bu sırada İsmail’in kızı okula başlar. İsmail köyüne döner ve babasından borç ister. Geri döndüğünde çok severek evlendiği Naciye’yle arasındaki sevgi bağının giderek koptuğunu görür. Bir gece karısı çok geç gelince büyük bir kavga ederler. Naciye artist olma hayalleri kurmaktadır. Ancak kötü yola düşmüştür. İsmail onu kapıdan dışarı eder ama kızı ısrar edince eve alır. Naciye, arkadaşı ve kızı anlaşıp İstanbul’a gideceklerdir. Dün geceki olaydan sonra Naciye vazgeçer ve onlarda kalan parasını alıp evine döner. İsmail Naciye’yle konuşmaz. Bir sonraki gün İsmail işe gidecektir. Naciye evde kalması için yalvarır ancak İsmail dinlemez ve evden gider. Feyyat’ın karısının ve kızının İstanbul’a kaçtığını öğrenen İsmail hemen evine gider. Karşısında sadece kayınvalidesi ve kızı vardır. İsmail çok üzgündür. Kendi ailesi yanına gelir. Komşuları onu teselli eder. Karısını öldürmek isteyen İsmail’in fikrinden vazgeçirirler. İsmail yeni bir başlangıç yapmak için İstanbul’a gider.